Hiç bilmediğin bir ülkede ve şehirde ev aramak çok ilginç bir deneyim. Bir kere semtler hiçbir şey ifade etmiyor. Bilenlere soruyorsun herkes başka birşey söylüyor. Sen de bir oraya bir buraya tenis topu gibi sekiyorsun.
Burda sistem farklı. Önce emlakçılara kayıt olunuyor. Emlakçılar sorgu memuru mübarek, bir sürü soru soruyorlar. Nerde yaşıyorsun, nerden geldin, ne iş yapıyorsun, kocan ne iş yapıyor, kaç çocuğun var, çocuklar okula gidiyor mu, ne kadar para kazanıyorsun, burda muhasebecin var mı vs vs. utanmasa günde kaç kez tuvalete gittiğimi de soracak.. Yaklaşık 20 farklı emlakçıya kaydolduktan sonra günde gelen 15 arama ile 30 maile bakıp hepsini yanıtlıyorsun. Ayhan'dan çok emlakçılarla konuşur oldum, kabus gibi!!
Bu arada sorgu sırasında istediğin evin özelliklerini de soruyorlar. Bizim için en önemlisi Demir'in okulu olduğu için birinci özellik olarak outstanding okullara yakın olmasını belirtiyorum. İkincisi güvenli ve iyi bir muhit olması, sonra tren veya metroya yakın olması.. böyle gidiyor özellikler.
Ne hikmetse tüm emlakçılarda bize uygun bir sürü ev var. Bütün emlakçılar aynı lafları sayıyor:
-Burası çok güvenli, o kadar güvenli ki çocuklu aileler hep burada yaşıyor.
-Bu civardaki okullar İngiltere'nin en iyi okulları o yüzden herkes buraya taşınıyor.
-Evler yüksek standart, içi yenilenmiş,tertemiz, bakımlı (bana gönderdikleri fotoğraflar gayet iyi gözüküyor)
Hemen ev gezmeleri ayarlanıyor, biz iki çocuk ve toplu taşımayla bir o semte bir bu semte savruluyoruz..
Ve birden emlakçıların söyledikleri yerine gerçeklerle karşılaşıyoruz:
-Etrafta doğru düzgün okul yok.
-O fotoğraflar hep filtre hep Instagram.
-Bilenlerden duyuyoruz ki orası hiç de iyi bir semt değil.
-İyi dedikleri evler bildiğin fare yuvası, bakımsız, döküntü.
Özetle adamlar seni Miranda Kerr ile tanıştırmayı vaat edip Demet Akalın ile muhatap ediyorlar.
İşte o zaman Türkçe çok işe yarıyor, emlakçı ev ile ilgili ne düşünüyorsun dediğinde kibar kibar İngilizce konuşurken araya iki Türkçe küfür sıkıştırıp hırsını alıyorsun >:)
Peki bu emlakçıların durumunu anlayan Gizem ne yapıyor??
Emlakçı aradığında ve evi övdüğünde hemen evlerin fotoğrafı ve civardaki okulların isimlerini istiyor. Okul isimleri gelince hemen Ofsted raporlarından devletin müfettişlerinin okulları değerlendirip derecelendirdiği kurumun raporları) okulun seviyesine bakıyor, polisin sitesinden bölgedeki suç oranlarını kontrol ediyor.
Yemezler emlakçı kardeşler, memlekette yeni olabiliriz ama mevzuya çabuk uyanırız!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder