19 Temmuz 2017 Çarşamba

Gocmeyi planlayan anne - babalara...

En buyuk derdiniz cocugunuz degil mi?


Ne yapacak, nasil adapte olacak, gidecegi ulkenin dilini nasil ogrenecek, nasil arkadas edinecek, Turkiye'deki ailesinden, arkadaslarindan, okulundan nasil ayrilacak, dil bilmeden gittigi okulda hangi dersi nasil anlayacak da basarili olacak, basarisiz olursa bunalima mi girecek, Turkiye'deki hayatini cok mu ozleyecek, onu boyle bir yolculuga surukledigimiz icin bizi suclayacak mi yoksa aslinda onun iyiligi icin yaptigimizi anlayacak mi, gidecegi ulkenin dilini bilmiyor, gitmeden once ders mi aldirsak, ordaki derslerle ilgili kendi haline mi biraksak yoksa destek mi alsak, aslinda isin psikolojik boyutu cok zor, pedagoga mi gitsek??

Bu sorular durmadan sizin de zihninizde donuyor mu Sevgili Gocmeye Niyetli/ Kararli Anne Babalar?

Donuyor, biliyorum! Bu sorular biz gocmeye karar verdigimizde uykularimi kaciran, karnima agrilar sokan sorulardi!

Hele bir de biz tasinmadan 2-3 hafta once Demir'in vucudunda dokuntuler olunca "Cocuk icine atiyor, aslinda hic istemiyor da bize rol mu yapiyor acaba" diye iyice panige kapilmistim.

Gecmis 2.5 yillik okul / ev / sosyal hayat deneyimimize bakarak soyleyebilirim ki bu cocuk insanlari adaptasyon konusunda anne-baba insanlarindan daha becerikli.

Ben hala "Ay cumleyi yanlis kurmayayim, dilbilgisi kurallarina uyayim, aksanimi da duzgun tutayim" derken istedigim cumleyi kuramiyorum. Demir ise hic Ingilizce bilmedigi zamanlarda bile kafa goz yara yara, isaret dilini kullanarak ya da farkli anlatim yollari bularak sorununu cozuyordu. Bakiniz buraya geleli 15 gun olmus, Demir hic Ingilizce bilmiyor , disardayiz ve cisi geliyor. En yakindaki restorana dogru hamle yapiyorum, "sen gelme , ben hallederim" diyor. Yas 7, Ingilizce sifir, kendine guven tavan! Ben peki deyip restoranin camindan iceriyi gozluyorum, Demir garsona gidip bir sey soyluyor, garson anlamiyor, Demir tekrarliyor, garson guluyor ve Demir'e tuvalete kadar eslik ediyor. Demir geldiginde "Nasil anlattin, neden sana guldu garson" diyorum. Demir'den cevap : Toilet please dedim anlamadi, tekrarladim gene anlamadi, I am Turkish dedim beni tuvalete goturdu, sana hallederim demistim anne!"

Okula ilk basladigi gun kagida "aciktim, tuvalete gidebilir miyim, annemi arar misiniz" cumlelerini hem Ingilizce hem Turkce hem de Turkce okunuslu Ingilizce yazip cocugun cantasina koymustum (Ken ay go tu di toylit?) Mudure butun gun danismada beklemeyi teklif etmistim de bana garip garip bakmisti. Sonra Demir okuldan cikana kadar Ayhan'la evdeki masada onumuzde telefonlar tek kelime konusmadan garip bir ruh hali icinde beklemistik. Demir'i almaya gittigimizde yuzundeki rahat ve keyifli ifadeyle nasil rahatladigimizi anlatamam.

Burda 2 tam okul yili + 1 donem okula giden Demir'in okuldaki odul torenindeydik dun! Okulda ve okul disindaki gorev ve sorumluluklarini yerine getirdigi icin, okula uyum sagladigi icin aldi odulu..

E simdi ben gozumde yaslar, bogazimda dugumle cilginca alkislamayi hak etmiyor muyum Sevgili Okuyucu ! :)




Pedagoga gitmedi, buraya gelmeden once Ingilizce ders almadi, burda okula baslar baslamaz ekstra ders destegi almadi.

Buraya gelirken ve o her zorlandiginda soyledigimiz tek sey "Sen mutlu olmazsan donecegiz" idi ve bu konuda cok ciddiydik, Demir mutsuz olsaydi donecektik. Galiba bu onun kendisini daha iyi hissetmesine ve adaptasyonuna yardimci oldu.

Evet Turkiye'deki ailesini, arkadaslarini ozledi , ara ara cok agladi ama burayi da cok sevdi.

Simdi cok guzel bir aksanla cok iyi Ingilizce konusuyor (hatta benim aksanimi begenmiyor :)), bir suru arkadasi var, okulda gayet basarili..

Diyecegim o ki, su an soru isaretleriyle bogusan Sevgili Gocmeye Yakin Anne Babalar, sakin olun, cocugunuz sizden daha kolay adapte olacak hatta onun bu adaptasyon basarisi size ilham verecek..

11 Temmuz 2017 Salı

Bir okul yilinin daha sonuna gelirken...



Bir okul yilinin daha sonuna yaklastik Sevgili Okuyucu.. Ama nasil yaklastik bir sor!
21 Temmuz'da okullar kapanacak, artik gun sayiyoruz, saydikca da gecmiyor :)

Demir 5. sinifi, Cinar Nursery'yi bitiriyor. Demir'in Ingiliz okulunda 3.yili oldugu icin bir sorun yasamadik cok sukur. Zaten buraya geldigimizden beri en buyuk basariya o imza atti. 7 yasinda hic Ingilizce bilmeden okula baslayip, alisip, arkadas edinip, okula ve ortama uyum saglayip tam Ingiliz aksanli bir Ingilizce ogrendi, su an benim Ingilizcemi ve aksanimi begenmiyor :S

Ulke degistiriken anne babalarin en buyuk endisesi cocuklarinin dil ve adaptasyon sureci oluyor. Bizim esimle en kesin kararimiz "Demir mutsuz olursa geri doneriz" idi. Demir hepimizden daha guzel atlatti bu sureci, benim moralim bozuldugunda beni toparladi. Simdi Demir ile ilgili onumuzdeki surec Demir icin 7.sinifta baslayacagi secondary school karari ve basvurusu. Bu basli basina bir konu, ayrica yazacagim.

Gelelim Nursery'den Reception 'a gececek Cinar'a..

Burda cocuklar okul hayatina 3.5 yasinda basliyor. Once Nursery (bizdeki yuva) sonra Reception (anasinifi) ve 1,2,3,4,5,6. sinif boyunca ilkokula devam ediyor.

Nursery'de amac cocugun arkadas edinmesi, paylasmayi ogrenmesi, birlikte oyun oynamalari ve temel bilgileri edinmesi (sekiller, sayilar, renkler vs) . Cinar gibi Ingilizce bilmeden giden cocuklar da Ingilizce ogreniyor. Eylul'de sifir Ingilizceyle okula baslayan Cinar su anda gayet duzgun cumleler kuruyor ve bundan o kadar zevk aliyor ki benimle bile Ingilizce konusmaya calisiyor.

Nursery'nin amaclarindan biri de cocugun kendine guvenini gelistirmek. Sinifin duvarindaki bir posterde "ben cok ozelim, iyi biriyim, hata yapabilirim, hatalarimdan ders alirim" yaziyor.

Cinar gecen gun okulda sarki ogrendik deyip sunu soylemeye basladi:
I am special I am special
Look at me, you will see
Someone very special
It is me..

Simdi Turkiye'deki yuvalarda ne yapiliyor bilmiyorum ama ben yuvaya giderken hic boyle "ozelim, guzelim, iyiyim" sarkilari soylemiyorduk. Kendine guven asilayacak sarkilardan ziyade Kucuk Ayse'nin anne olmasi ile Kucuk Asker'in tufegini temizlemesi konulu hayatimiz boyunca bize cok faydali (!) olacak sarkilar ogreniyorduk :)

Bu yil Cinar'in okulda ogrendigi seylerden biri de tavuklarin yumurtlamasi ve civcivlerin yumurtadan cikmasi. Once bir uzman okula gelip anlatti ve sinifa kulucka sicakligini saglayan ozel bir makinada 10 yumurta birakti, cocuklar her gun yumurtalari gozlemlediler, sonunda 10 civciv de yumurtadan cikti. Cinar'in o gunku sevinci gormeye degerdi. "Anne butun chickler yumurtadan cikti, buyudukleri icin artik farm a gidiyorlar :)

                                20170516_114938.jpg görüntüleniyor

Siniflarinin arka tarafindaki bahcede Mud Kitchen var, lastik cizmelerini giyip camurla oynuyorlar, ilkbaharda cicek ekiyorlar. Su an cicek buyutmekle ilgili Cinar'in benden daha cok ilgisi ve bilgisi var.

Yil sonu gosterisi cocuklari yoran, sikan birsey degil, topu topu 20-25 dakika suruyor ve her cocuk esit oranda rol aliyor. Yegenimin yuvadaki yilsonu gosterisini hatirliyorum da, gosteri 2.5 saat surmustu ve 2.saatin sonunda 4 yasindaki yegenim sahnenin ortasinda yorgunluktan aglamaya baslamisti.

Cuma gunu yilsonu raporu geldi (okul kapanmadan 2 hafta once veriyorlar) , ogretmeni bir sayfa dolusu Cinar'in hangi konularda gelistigini, neleri sevdigini, karakter ozelliklerini yazmis. Her cocuk icin ayni uzunlukta rapor yaziyor, her cocugu ayri ayri ciddi bir sekilde gozlemliyor. Evde yavru canavar olan Cinar okulda vicdanli, sorumluluk almayi seven, hassas, kibar, iyi davranan bir cocukmus. (Itiraf ediyorum bana yanlislikla baska cocugun raporunu verdiler sandim!)  Ogretmeni onumuzdeki yil Cinar'in Reception'da gelisimini takip etmekten cok mutlu olacakmis.

Bir devlet okulunda bir cocugun bu kadar guzel gozlemlenip analiz edilmesi bence cok guzel bir sey , darisi butun cocuklarin basina..