3 Ekim 2019 Perşembe

İngiltere'de acil servis!





















İngiltere'de ilk acil servis deneyimimizi de yaşadık, vatana millete hayırlı olsun!


Bu vesileyle sizler için tıbbi İngilizce  sözlüğü hazırladım, yazıyı okurken faydalanın da benim gibi saf saf "Kırık diil ya, kırık olsa broken derler" deyip rezil olmayın :D


GP: General Practice, mahalledeki doktor, aile hekimi dengi.

A&E: Accıdents and Emergency, ortalama bekleme süresi 3-4 saat olan, beklerken kendi kendinize iyileşmenizi uman her daim kalabalık servis. Allah düşürmesin servisi olarak da bilinir.

X-Ray: Röntgen (Bunu bilmiyorsanız dünyanın en sağlıklı insanı olabilirsiniz, tebrikler)

Nurse: Hemşire (Röntgene ilk bakıp yorumlayan ama doktor olmayan dolayısıyla da benim gibi tipleri çok da tatmin etmeyen kişi. Ayrica kulak yikayan, smear alan, aşı takibi de yapan kişi)

Fracture: Bir kemik parçasının anakaradan ayrılarak hafifçe uzaklaşması (Bildiğin kırık işte!, broken desene fracture neymiş!)

Plastic Surgery : Burda el ile ilgili durumlara bakan birim. (Plastik cerrahiyi duyunca ameliyatlık bir durum mu var diye betim benzim atmış olsa da bu ülkedeki normal prosedürmüş)

Consultant: Çok hasta gören tecrübeli ve konusunun uzmanı doktor, servis şefi. (NHS'te çalışan doktor bir arkadaşımdan öğrendiğime göre bizdeki profesöre denkmiş)

Splint: Alçı, atel

Hand therapist: El terapisti, parmağı alçıya alan ve devam kontrollerini yapan kişi ( Bir nevi doktor olduğunu umuyorum)

Follow-up appointment: Kontrol randevusu (Parmak kırıldıktan 5 gün sonraya anca verilen randevu)



Geçen hafta Demir okuldan baş parmağı şişmiş olarak geldi. Beden dersinde basket oynarken top sert gelmiş, parmağı ters dönmüş. Morluk, şişlik ve ağrıyı görünce bir doktor görsün istedim ama durum acil servislik mi emin olamadım.

Önce GPmize gittik, neyse ki yarım saat sonraya randevu verdiler. Parmağı gören doktor "fracture mu yoksa tendon ile ilgili birşey mi emin değilim" deyip bizi röntgen için başka bir hastaneye gönderdi.

O hastanedeki nurse röntgeni görüp fracture deyince , Demir hayırlı olsun, parmağını çatlatmışsın dedim. Çünkü kırık olsa break der broken der , ne bileyim bunlara benzer birşey der. Kelimeyi bilmiyorsan mevzuya en yakın konuya bağla, al sana Fracture= Çatlak! Değilmiş! Röntgeni görünce İngilizcem yerine oturdu. Fracture baya baya kırıkmış, meğer Demir'in parmağı kırılmış! Ve hatta acil serviste plastik cerrahin görmesi gerekiyormuş!

Kırık olduğunu anladığım anın şokunu atlatamadan bir de cerrahi lafları geçmeye başlayınca soğukkanlı kalmaya çalışan ben inceden paniklemeye başladım. Üst üste bilmediğim yerden geliyordu, İngilizce kelimeler beynimde yerini bulamıyordu! Nurse başka bir hastanenin acil servisini arayıp ulaşamayınca parmağı bandaja aldı elini de kalp hizasının üstüne getirerek sardı ve bize "Eve gidin, ben hastaneye ulaşınca size haber vereceğim ama büyük ihtimal yarın çağırılar"dedi.

Tıpış tıpış eve geldik, yarım saat sonra telefon geldi ve hastaneye hemen gitmemizi, gidişimizden hastanenin haberi olduğu için beklemeden hemen resepsiyona gitmemizi söyledi. Söylenenleri aynen yaptık, 2 saat beklemenin sonunda "ben plastik ekibindenim" diyen ama bana plastik departmanının stajeri/fotokopi çekeni/çay getireni izlenimi veren tıfıl bir çocuk parmağa baktı (gözüyle!)  yalandan dokundu, röntgene baktı, atel takıp "Şimdi gidin, bu hafta içinde sizi arayıp follow-up appointment verecekler"dedi. Ateli çıkarırsak tekrar takarken kullanalım diye bir rulo bant verdi, ilaç dedim, ağrı olursa parasetamol ver dedi ve ilac / reçete vermeden bizi gönderdi.

Ertesi gün hastaneden arayıp 5 gün sonraya Consultant'tan randevu verdiler. Gittik. Doktor baktı, 4 hafta splintte kalacak, hand therapist splinti yapacak, beni bir daha görmezsiniz ama hand therapist tekrar çağırabilir dedi. Hand therapist plastik bir malzemeden alçıyı yaptı. Demir'in en eğlendiği kısım bu oldu çünkü alçının rengini,desenini, kullanılacak bantları kendi seçti. Alçımın tasarımını kendim yaptım diye çok mutlu oldu :) Şu an parmak alçıda, bir sonraki randevu 2 hafta sonra hand therapist ile, iyileşsin diye bekliyoruz.



Bu kıyaslamayı yapmak istemiyorum ama kendimi de tutamıyorum. Eğer bu kırık biz Türkiye'deyken olsaydı Acıbadem'in aciline gidip röntgenini, alçısını hemen yaptırıp konu ile ilgili uzman ve iyi bir doktoru görüp çıkmıştık, Hatta ertesi gün morluk artınca telefon edip ulaşabileceğim bir doktor numarası da vermişlerdi. Biliyorum Türkiye'deki özel, burdaki devlet, karşılaştırmayı eşit koşullarda yapmıyorum ama bir parmak kırığı için 5 gün beklemeyi de anlayamıyorum.


Ilk acil servis deneyimimizi bu kadarla atlattigimiz ve daha fazla Ingilizce saglik terimi öğrenmek zorunda kalmadigim icin sukretsem de burdaki saglik sistemine iki cift sozum var:

Bak Ingiliz sağlık sistemi, şimdi sana durumunu basit bir grafikle anlatayım, sen de kendine bir çeki düzen ver! Hadi canım!