Simdi bastan soyleyeyim, insanlari demotive etmeyi sevmem, insanlari demotive eden enerji vampirlerini hic sevmem.
Yakin zamanda gocmeye niyeti olan varsa asagida okuyacaklari isine gelmeyecek,okuduklari onu biraz kizdiracak, belki gormek istemedigi gercekleri yuzune vuracagim icin bana gicik olacak! Lutfen ilk cumleyi aklinizda tutarak, yazdiklarimda kotu niyet ya da demotivasyon amaci tasimadigimi bilerek okuyunuz..
Dun, Ankara Anlasmasi vizesini yeni almis ve yakin zamanda Londra'ya tasinmayi dusunen bir arkadasimla bulustum. Arkadasimin soyledigi bir cumle beni o kadar cok dusundurdu ki bu yaziyi yazmaya karar verdim.
Arkadasim iki kucuk cocuguyla gocecek, burda kendisinin de esinin de hazir bir isi yok, cocuklari ilkokul yasinda olmadigi icin ancak gunde 3 saat nursery'e gonderebilecek, hangi bolgede yasayacagi konusunda tereddutleri var, gordugu evler hem kotu durumda hem pahali. Bu kosullari duyup "Cilgin misin, perisan olacaksin, kenardaki parani da bitireceksin" diyecek bir suru garantici insan taniyorum zira kendileri ben gocerken bol bol karsima cikti :) Bu basliklarin hicbiri gocmekten geri durmaniza sebep olacak konular degil bence. Evet cilginca ve dahi manyakca ama siz yeterince kararliysaniz bir sekilde yoluna girebilecek konular.
Arkadasimin dunku sohbette soyledigi, beni dusunduren cumlesi suydu "Burda yasamayi HIC istemiyorum". (Ne olur hemen saldiriya gecip "Madem istemiyor gelmesin kardesim" gibi sivri cumleler gecirmeyin aklinizdan. Onun yerine "Istemeye istemeye de olsa bu hareketi yapmaya calisiyorsa vardir makul bir nedeni" deyip onun icin iyi seyler dileyin.)
Biz de bu arkadasimla ayni kosullarda goctuk, is belirsiz, ev belirsiz, cocuklarin okulu belirsiz.. Tek bir fark vardi, ben de esim de asiri istekliydik. Vize ile ilgili bir sorun cikip da gocememe ihtimali dogunca ben evden cenaze cikmis kadar uzulup aglamaktan helak olmustum. 35 yildir yasadigim ulkemi, ailemi, dostlarimi birakip gitmek cok zor olsa da icimde "cocuklarim icin dogru bir sey yapiyorum" inanci vardi.
Biz kari koca bu kadar istekli olmamiza ragmen burdaki hayati ve kosullari gorunce baya sarsildik ve zorlandik. Buldugumuz evler planladigimiz kiranin nerdeyse iki katiydi, esime is icin soz veren uc ayri firma da sozunden donmustu, Demir hemen okula baslar diye dusunurken cocuk uc ay bizimle evde kalmisti, ben isimi tutturmaya calisirken bekledigimden daha cok zorlaniyordum, senden kesin mal aliriz diyen musteri adaylari sirra kadem basiyordu, kolejlerde ogrenilen, is hayatinda pekisen kusursuz Ingilizcemizin sigorta policesi yaptirirken bir ise yaramadigini tecrube ediyorduk, zorlandigimiz konularda burdaki arkadaslarimizdan yardim isteriz derken herkesin kendi kosturmasi icinde oldugunu ve bize bir yere kadar yardimci olabileceklerini anliyorduk, en kotu ihtimal bir yil bizi burda yasatacak paramiz var derken o paranin ancak 6 ay yetecegini goruyorduk. Moralimiz bozuluyordu, yapamayacak miyiz, geri donmek zorunda kalacak miyiz endiseleri basiyordu. Ote yandan burda yasama istegimizi kaybetmiyorduk. Kari koca ayni amac icin ugrastigimizdan birimiz dustugunde digerimiz kaldiriyordu.
Bence bizim hikayemizdeki ana baslik ikimizin motivasyonunun da yuksek olmasiydi.
Gocmek isteyip akil danisanlara hep sunu soruyorum "Esin seninle ayni fikirde mi, beraberliginiz simdiye kadar kac kriz atlatti?"
Eger evlilik / beraberlik/ ese guven konularindan eminseniz, siz kendinize ve amaciniza inandiktan sonra her tas yerini bulur.
Hic kimse size "goc ya da gocme" diyemez, sormasaniz da fikir beyan edecek pek cok baykusla karsilasacaksiniz ama eninde sonunda bu karari verecek kisi sizsiniz.
Diyecegim o ki eger gocmeye karar verdiyseniz ne yapin edin motivasyonunuzu, inancinizi ve savasma gucunuzu yuksek tutun. Goctugunuzde herseyden cok onlara ihtiyaciniz olacak.