18 Ocak 2019 Cuma

Gocerken yaninizda goturmeniz gereken en onemli sey!

agactan dusen yaprak ile ilgili görsel sonucu


Simdi bastan soyleyeyim, insanlari demotive etmeyi sevmem, insanlari demotive eden enerji vampirlerini hic sevmem.

Yakin zamanda gocmeye niyeti olan varsa asagida okuyacaklari isine gelmeyecek,okuduklari onu  biraz kizdiracak, belki gormek istemedigi gercekleri yuzune vuracagim icin bana gicik olacak! Lutfen ilk cumleyi aklinizda tutarak, yazdiklarimda kotu niyet ya da demotivasyon amaci tasimadigimi bilerek okuyunuz..

Dun, Ankara Anlasmasi vizesini yeni almis ve yakin zamanda Londra'ya tasinmayi dusunen bir arkadasimla bulustum. Arkadasimin soyledigi bir cumle beni o kadar cok dusundurdu ki bu yaziyi yazmaya karar verdim.

Arkadasim iki kucuk cocuguyla gocecek, burda kendisinin de esinin de hazir bir isi yok, cocuklari ilkokul yasinda olmadigi icin ancak gunde 3 saat nursery'e gonderebilecek, hangi bolgede yasayacagi konusunda tereddutleri var, gordugu evler hem kotu durumda hem pahali. Bu kosullari duyup "Cilgin misin, perisan olacaksin, kenardaki parani da bitireceksin" diyecek bir suru garantici insan  taniyorum zira kendileri ben gocerken bol bol karsima cikti :) Bu basliklarin hicbiri gocmekten geri durmaniza sebep olacak konular degil bence. Evet cilginca ve dahi manyakca ama siz yeterince kararliysaniz bir sekilde yoluna girebilecek konular.

Arkadasimin dunku sohbette soyledigi, beni dusunduren cumlesi suydu "Burda yasamayi HIC istemiyorum". (Ne olur hemen saldiriya gecip "Madem istemiyor gelmesin kardesim" gibi sivri cumleler gecirmeyin aklinizdan. Onun yerine "Istemeye istemeye de olsa bu hareketi yapmaya calisiyorsa vardir makul bir nedeni" deyip onun icin iyi seyler dileyin.)


Biz de bu arkadasimla ayni kosullarda goctuk, is belirsiz, ev belirsiz, cocuklarin okulu belirsiz.. Tek bir fark vardi, ben de esim de asiri istekliydik. Vize ile ilgili bir sorun cikip da gocememe ihtimali dogunca ben evden cenaze cikmis kadar uzulup aglamaktan helak olmustum. 35 yildir yasadigim ulkemi, ailemi, dostlarimi birakip gitmek cok zor olsa da icimde  "cocuklarim icin dogru bir sey yapiyorum" inanci vardi.

Biz kari koca bu kadar istekli olmamiza ragmen burdaki hayati ve kosullari gorunce baya sarsildik ve zorlandik. Buldugumuz evler planladigimiz kiranin nerdeyse iki katiydi, esime is icin soz veren uc ayri firma da sozunden donmustu, Demir hemen okula baslar diye dusunurken cocuk uc ay bizimle evde kalmisti, ben isimi tutturmaya calisirken bekledigimden daha cok zorlaniyordum, senden kesin mal aliriz diyen musteri adaylari sirra kadem basiyordu, kolejlerde ogrenilen, is hayatinda pekisen kusursuz Ingilizcemizin sigorta policesi yaptirirken bir ise yaramadigini tecrube ediyorduk, zorlandigimiz konularda burdaki arkadaslarimizdan yardim isteriz derken herkesin kendi kosturmasi icinde oldugunu ve bize bir yere kadar yardimci olabileceklerini anliyorduk, en kotu ihtimal bir yil bizi burda yasatacak paramiz var derken o paranin ancak 6 ay yetecegini goruyorduk. Moralimiz bozuluyordu, yapamayacak miyiz, geri donmek zorunda kalacak miyiz endiseleri basiyordu. Ote yandan burda yasama istegimizi kaybetmiyorduk. Kari koca ayni amac icin ugrastigimizdan birimiz dustugunde digerimiz kaldiriyordu.

Bence bizim hikayemizdeki ana baslik ikimizin motivasyonunun da yuksek olmasiydi.

Gocmek isteyip akil danisanlara hep sunu soruyorum "Esin seninle ayni fikirde mi, beraberliginiz simdiye kadar kac kriz atlatti?"

Gocmenlik yolunda beraber yururken ayaginiz bir tasa takilip sendelediginizde esiniz nerde olacak, sizi tutmak icin elini uzatacak mi? Ya da o sendelediginde siz onu tutacak misiniz?
Eger evlilik / beraberlik/ ese guven konularindan eminseniz, siz kendinize ve amaciniza inandiktan sonra her tas yerini bulur.

Hic kimse size "goc ya da gocme" diyemez, sormasaniz da fikir beyan edecek pek cok baykusla karsilasacaksiniz ama eninde sonunda bu karari verecek kisi sizsiniz.

Diyecegim o ki eger gocmeye karar verdiyseniz ne yapin edin motivasyonunuzu, inancinizi  ve savasma gucunuzu yuksek tutun. Goctugunuzde herseyden cok onlara ihtiyaciniz olacak.









9 Ocak 2019 Çarşamba

Anne..

anne sevgi kalp ile ilgili görsel sonucu



Merhaba Sevgili Okuyucu,

Seni uzun suredir ihmal ettim, ozur dilerim ama bir sor niye ettim!

Eylul'den beri bir turlu duz basamadigim icin  yazamadim. Olanlari ayri ayri anlatacagim ama her biri uzun konular oldugu icin simdi en onemlisiyle basliyorum.

Anne.. (Burda bahsedilen anne kelimesi hem anne hem de kayinvalideyi kapsamaktadir )

Daha onceki yazilarimda da Turkiye'deyken maksimum anne destegiyle super konforlu yasadigimdan bahsetmistim.

Gocerken anne konforunu yanimda getiremeyecegimi biliyordum daha dogrusu oyle saniyordum. Kendi istegimle goc ettim, bir sikinti yasasam da anneleri haberdar edip huzursuz etmemeye kararliydim. 

Kasim'in ortasinda hafif bir gribal enfeksiyon gecirince ciddiye almadim. Ne bogaz agrisi ne ates, sadece devamli bir usume ve yorgunluk hali. Bir haftanin sonunda gecer diye dusunurken bir gun aniden tum eklemlerim sisiverdi. Diz, dirsek, bilekler, parmaklar.. Bir gunde basamaz, yuruyemez, oturup kalkamaz, birsey tutamaz oldum. Gittigim doktor, bunun bagisiklik sistemimin viral enfeksiyona tepkisi oldugunu ve birkac hafta beklemem gerektigini soyledi. Bizim ev karisti tabi, kucuk oglumu okula kim getirip goturecek, yemegi kim yapacak, evi kim cekip cevirecek.. Annemin vizesi bitmis, yeni vize basvurusu yapilmis, beklemede, kayinvalidemi arayip huzursuz etmeye gerek yok diye birkac gun surundukten sonra bir aksam kayinvalidemler goruntulu arayip beni yatakta ve hasta gorunce artik saklayamaz hale geldik. Ertesi gun biletini alip 3 gun sonra Hizir gibi yetisti, iki hafta boyunca hepimize bakti, herseyi yapti. Bu arada annemin vizesi cikti ve biz bir anneyi havaalanina birakip diger anneyi aldik. Bir ay da annem kalip tam destekle hem evi hem beni toparladi. Sisler hala tamamen inmedigi icin giderken de dolabi ve buzlugu doldurup gitti.

Benim iki annem de cok yardimci ve destek oldugu icin o jenerasyonun tum annelerini oyle saniyordum. Ne zaman ki burdaki bazi tanidiklarimin annelerinin davranislarini gordum, asiri sansli oldugumu fark ettim. Mesela gelini hasta diye apar topar gelen bir anne (ve gelmesi icin tum organizasyonu yapan bir baba) duymadim ben. Sirf cocuklarina cig borek acmak icin oklava getiren  ya da haftasonu kahvaltida cocuklarina pisi yapmak icin saat kurup kalkan, hamuru ev halkinin uyanma saatine gore mayalayan anne de duymadim. "Hazir ben burdayim, siz gezin ben cocuklara bakayim" diyen anneler de bizde. En zahmetli yemekleri yapip buzluga dolduran sonra da buzlugun kucuk oldugundan sikayet eden, daha da cok yapmak isteyen anne de bizde. Kendimi azicik iyi hissedip birseyler yapmaya calistigimda kavga dovus beni oturtan, "ben gidince yapacaksin zaten" diyen anneler de bizim. Moralimiz bozuksa, keyfimiz yoksa enerjimizi yukselten, bazen bize bizden cok guvenen, dusunce "hop kendine gel, sen herseyin altindan kalkacak kadar guclusun" diyen, varligiyla nefes aldiran, hicbir tesekkurun yetmeyecegi, emeklerinin karsiligini vermenin mumkun olmadigi anneler bizde. "Seni havaalanina birakip eve geldikten sonra ici bos terliklerini gormek cok koyuyor" dedigimden beri valizini kapiya cikarmadan once terlikleri dolaba kaldiracak kadar ince dusunen anne de bizim..

Gittiklerinde bogazimiza oturan yumruk, gozdeki yaslar, cocuklarin "hadi goruntulu arayalim, simdiden cok ozledim zaten neden gitti ki, hep bizimle kalsaydi" isyanlari, eve coken keyifsizlik,  "goctuk ama degiyor mu ailelerimizden uzak olmaya" dusuncesinin yine su yuzune cikmasi hep bundan cancagizim. Kac yasina gelirsek gelelim ana kuzusu olmaya devam edecegiz. Yegane dilegim  benim annelerimin bana hissettirdiklerini kocaman adamlar olduklarinda da cocuklarima  hissettirebilmek.