*** Yazin Turkiye'ye tatile gitmek isteyip de gidememis olan sevgili okuyucu, lutfen sen bu yaziyi okuma zira senden kufur yemek istemiyorum :)
Ayiptir soylemesi uzuuuun bir yaz tatili yaptik bu yil Turkiye'de.
Canim Istanbulum hosgeldin surprizimi hazirlamis, Ataturk Havalimani'na indigim gibi soktu gozume... Valiz trolleyi ile isim bitip de otoparkin icinde birakacak yer aradim 10 dakika kadar.. Bulunca da tam oraya bir arabanin park etmis oldugunu gordum, tam beni almaya gelmis abime "Boyle is mi olur, bu ne saygisizlik, trolley parkina arabasini birakip nasil gider sahibi, ben de trolleyi onun arabasinin arkasina birakirim, o ugrassin, yaptigi terbiyesizligin sonucuna katlansin" diye soylenirken otopark gorevlisi geldi ve ne oldu diye sordu. Ben ayni cumleleri ona kurarken "Adam ucagini kaciriyordu demek ki, sen de olsan sen de birakirdin oraya, gel gel vereyim 1 TLni de git" dedi bana. Vallahi hosgeldim!
Aslinda baya komik ve tatli bir memleket !
Mesela sehirlerarasi otobus soforunun otobusu kullanirken telefonla konusmasi sonra da isi bir adim ileri goturup Whatsapp mesaji yazmasi!
12-13 yaslarindaki oglu annesine yardim olsun diye banttan valizi almak icin hamle yaparken annesinin "valiz cok agir, almaya calisma, belini sakatlarsin, seni oldururum" diye anne sevgisi ve koruma icgudusu dolu yuksek mantik cumlesini duymak..
Dalaman havaalaninda biz Havas otobusune binmek isterken yolumuzdan cevirip "4 yetiskin 1 cocuk binebilirsiniz, cocugu kucaga alin, polis yakalarsa ceza yazar, onu da siz odersiniz" diye bizi taksisine binmeye ikna etmeye calisan taksi soforu..
Kasada efendi efendi siramizi beklerken yandan yengec gibi kaynak yapan annem yasindaki teyze..
Sokakta, parkta yabancilarin Cinar'a dokunmasi, yanagindan makas almasi ve Cinar'in "anne o yabanci bana dokunamaz" diye ciyak ciyak aglamasi.. (Cocugum bu kulturel bir bozukluk, insanlar kendilerinde sana dokunma hakki goruyor, senin rahatsiz olacagini dusunmuyorlar, ben cocukken bana "seni yiyeyim mi" diyenlere, "beni yeme bok ye" diyen bir annenin cocugusun sen demedim tabi )
Aksam yarim saat taksi bekleyip benim arkamda bekleyen ve daha ne kadar bekleyecegi belli olmayan genc cocuga "isterseniz taksiyi paylasabiliriz" deyip taksiye beraber bindigimizde soforun "ikinizden ayri ucret alirim yalniz!" diye kendinden emin bir tavirla ayni guzergaha 2 kere ucret istemesi, diger yolcunun "tabi" demesi, benim soforle tartismam uzerine diger yolcuyu da kendi indigim yerde indirip baska taksiye binmesini saglamam..
Baska bir taksi soforune bu olayi anlatip taksiciyi nereye sikayet edebilecegimi sordugumda "Yanniz hanfendu seytan ayrintida gizlidir, siz baska bir erkekle taksiye bindiginizde o taksiden inerken esiniz gorse, kim bu adam dese nasil aciklarsiniz" vaazina "benim kocam boyle bir sey soyleyecek kadar gerizekali bir adam degil" cevabini alip hala "ama hanfendu seytan ayrintida gizlidir, ya taksiye bindiginiz adamin karisi gorse" diye bana hala diskur cekmesi ve benim antitezlerim uzerine "adam katil olabilirdi" diye en vurucu sekilde beni ikna etme cabasi...
Valla bunlari baska yerde yasayamazsiniz, dedim ya cok komik memleket..
Ote yandan ailenle beraber olmak, kuzenlerin kavusmasi, torunlarin anneanne, babaanne, dede ile zaman gecirmeleri, en buyuk derdinin "bu aksam ne yesek" olmasi, arkadaslarinla bulusabilme imkani, cocuklari anneanne / babaanneye birakip alisverise, kuafore gidebilmek, abinle, annenle, kocanla basbasa tatile kacabilmek, ozledigin tum yemeklere kavusmak, butun anne yemeklerini tikabasa yiyebilmek, mis gibi deniz, her daim gunes, bayramda Turkiye'de olup tum sulale bir araya gelmek ve geleneksel bayram yemegini yiyebilmek, ozlediklerinle hasret gidermek, annemle geleneksel Beyazit-Eminonu turumu yapmak..Haftalarca bir elim yagda bir elim balda yasamak..
Yahu inanir misiniz Turkiye'de yaptirdigim manikur bir turlu bozulmuyor (elini hicbir seye surdurmeyen anne etkisi ) buraya donmeden yaptirdigim manikur de geldigimin 2.gunu heba oluyor :)
Tabi ki sayili gun (cok bile olsa) cabuk gecti ve geri donus zamani yaklasti. Donmeden bir hafta once bulustugum bir arkadasima sunu soylerken buldum kendimi "Gitme zamani geldi, yalnizliga geri donuyoruz iste".
Burda dolu dolu 2.5 yilimiz bitti, sosyal cevremiz var, gayet mutluyuz, kararimizdan hic pisman olmadik ama yine de bu yalnizlik hissi kalbimde sabit. Ya zamanla gececek ya da hep orda duracak, simdilik bilmiyorum..Uzun zamandir yurt disinda yasayan bir arkadasim "Bir sure sonra kendini ne oraya ait hissedeceksin ne de buraya, hep Araf'ta hissedeceksin" demisti.. Belki de o haklidir, kim bilir...
Sozun ozu; sevgili psikologlar size sesleniyorum, tatile ulkesine gidip geri donenler icin danisma hizmeti veriniz, iyi para kazanirsiniz, benden soylemesi ;)
10 senedir buradayım ve işte aynen öyle hissediyorum... Çoğunlukla yalnız ve iki tarafa da ait değil... :)
YanıtlaSil