27 Nisan 2015 Pazartesi

Öpüjeeemm :)



Kültürel farklar bana hep eğlenceli gelir di! bugüne kadar..

Demir'in öğretmeni bugün bana şikayette bulundu, Demir arkadaşlarına dokunuyormuş. Öğretmen Demir'in bunu arkadaşça ve iyi niyetle yaptığının farkındaymış ama Demir'in arkadaşlarına dokunmaması gerekiyormuş. Gel de anlat bakalım bizim kadar dokungaçlı bir kültürden gelen çocuğa İngiliz mesafeliliğini.

Önce öğretmene bunun kültürel bir şey olduğunu, biz Türklerin dokunduğunu, sarıldığını, öptüğünü ve tüm bunları sevgi göstermek için yaptığını anlattım. Kadıncağıza, otobüste yanına oturan teyzenin üçüncü dakikada muhabbete girip beşinci dakikadan itibaren seni dürtmeye başlamasının ve topu topu 15 dakikalık yolculukta sekiz kuşak üstündeki tüm akrabalarını sormasının normal karşılandığından bahsetmedim bile.. Ne kadar anladı bilmem, ya Türklerin sapık veya deli olduğunu düşünüyor ya da gerçekten sıcakkanlı bir millet olduğumuzu anladı, bilmiyorum.

Dokunmak gibi öpüşmek konusu da burda insanı çok ikilemde bırakıyor. Ben normalde öpüşmekten çok hoşlanmam, önüme geleni cap cup öpmem ama samimi olduğum ve gerçekten sevdiğim insanlara da sımsıkı sarılıp cappadanak öperim. Neyse ben kadın olduğum için ucundan köşesinden kurtarıyorum. Erkeksen ve hele de bir erkeği öpmeye kalkıyorsan vay haline. Ev sahibimiz bizi birkaç kez ziyarete geldi, aramızda bir samimiyet oldu, ayrılırken Fransız adam elimi sıkıp uzanıp yanağımdan öpünce Türk kültüründen gelen kocam da tokalaşıp adamı öpmek için uzandı. Ah uzanmaz olaydı, 55 yaşındaki kibar Fransız'ın içinden aslan tarafından saldırıya uğrayan ceylan ürkekliği çıktı birden :) adamın kolu kaskatı kesildi, Ayhan'ı kendine yaklaştırmamaya çalışmaktan kolu titremeye başladı zavallının. Ayhan ne olduğunu anlamayıp geri çekilmeyince de kıpkırmızı olup "Ne yapıyorsun ,erkekler öpüşmez" diye feveran etti.

Ayhan "Bizde kadın kadına, kadın erkeğe ve erkek erkeğe öpüşülür" deyince adamın İngiliz karısı buna çok şaşırdı ve "Eşim Fransız, onlarda erkekler kadınları öper ama bizde kimse kimseyle öpüşmez, baba ve erkek çocuk bile tokalaşır" dedi. Ayhan'ın Demir ve Çınar delikanlı olduklarında onlarla sadece tokalaştığını düşünemiyorum. Çocuğunu öpemeyecekse, bir el ense çekemeyecekse ne anlamı var..

Öpüşme konusundaki hassasiyeti fark edince ben de daha dikkatli olmaya başladım ama baya zorlanıyorum bazan. Mesela uzun zamandır burda yaşayan ve yeni arkadaş olduğumuz ama çok sevdiğim bir Türk var. Ortalama haftada bir kahve içmek için buluşuyoruz. Ben her buluştuğumuzda öpüyorum ama her seferinde "acaba rahatsız oldu mu, tüh öpmeyecektim bak gene unuttum" diyorum. Sonra ayrılırken ne yapacağımı bilemediğim için suratına fener tutulmuş tavşan gibi kalıyorum ve her seferinde iki karış mesafeden el sallayıp "görüşürüz" diyorum. Sonra da içimden geldiği gibi davranamadığım için kendimi iyice şebelek hissediyorum :)

Bırakın bizi içimizden geldiği gibi davranalım yahu.. Demir dokunsun, biz öpelim, sevgimizi, sizinle beraber olmaktan keyif aldığımızı gösterelim.. Yemeyiz korkmayın :))


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder