Oldurmeyen Allah oldurmuyor iste..
Sen aylarca boyun agrisi cek, randevular al (en erken 3 hafta sonraya) , fizik tedaviler gor (sadece 4 seans, o da makineyle falan degil, el ile), avuc avuc ilac yut (hem kodein hem diazem, kafa bi dunya dolas), MR cektir, yine de gecmeyince mahalledeki doktor seni devlet hastanesine gondermek icin istek yazsin, iki hafta sonra randevunun 1.5 ay sonra olacagina dair eve mektup gelsin, 15 gun sonra yeni bir mektupla o randevu 1 ay sonraya ertelensin ve sen hala olme! Pes! Hala hayatta misin sen?!
Eylul'de boynum icin bu sarmala girip Ocak sonunda devlet hastanesindeki doktorla muserref olabildim. Ben cerrahla gorusecegimi sanirken karsima Fizik tedavi uzmani cikti ve ameliyata ihtiyacim oldugunu (ben bunu bastan soylemistim zaten), cok agrim oldugunu (vallaha mi), verdikleri ilaclarin cok agir oldugunu (pardon siz kimsiniz, burasi neresi, Ali abi sen nerden ciktin ya?!) soyleyip seceneklerimi ortaya koydu:
2 secenegin var; ya seni cerraha gonderirim ya da ameliyatsiz cozumu tercih edersin.
Cerraha gidersen ya ameliyat olursun ya da fitikli bolgeye igne yapilir
Ameliyatsiz cozumu istersen a) 4 seans daha fizik tedavi olursun (ilk 4 hic ise yaramadigi gibi agrilari daha da arttirmisti)
b) Salarsin gider. (LET IT GO dedi yahu ciddi ciddi) Koskoca doktor ameliyatlik halime salla gitsin dedi resmen.
Ben de 5 aylik debelenmenin sonunda LET IT GO ya karar verdim, koskoca doktordan daha mi iyi bilecegim?! Cerraha gideyim desem kac ay daha bekleyecegimi kestiremedim yoksa bu kadar beklemeden sonra burda bir cerrah gorup kendisine yuz surmek, bir hayir duasini almak isterdim!!
Bu konuyu rafa kaldirdik derken Ayhan'in karaciger degerleri yuksek cikti (boyle kolayca anlasilmadi tabi, Agustos'tan beri tekrarlanan tahliller sonrasi Aralik sonunda sen diyetisyene git dediler).
Hayati boyunca kilo problemi yasayan ve bu surecte bir suru farkli diyetisyene giden ve diyet konusunda ordinaryus sayilabilecek kocam sirf basinda onu denetleyecek biri olsun ve gun icinde yiyeceklerini duzgunce planlasin diye diyetisyene gitmek istedigini soyleyince doktor bunu cok mantikli buldu ve diyetisyene yonlendirdi.
Diyetisyen cok doluymus, tam 3 hafta sonraya randevu alabildik. 3 haftanin sonunda gidilen randevudan da asagidaki listeyi!
O gordugunuz yuvarlak sey bir tabak, yarisi sebze/salata, ceyregi et/balik/tavuk, diger ceyregi makarna/pilav/patates/ekmek olacakmis. Ayhan zaten bunlari biliyorum ve dikkat ediyorum deyince de bir daha gelmene gerek yok ama illa istiyorsan 1 ay sonra gel dedi!
Yahu diyetisyen dedigin senin gunluk planini yapar, seni takip eder, sana zor gelen bir sey varsa ona alternatif yaratir ama nerdeeee...
Fitiksan kendini iyilestir, kiloluysan kendi basinin caresine bak,
Yakinda fitigima sogan baglayip Ayhan'a da diyet icin gunde 5 litre kekik suyu icirmezsem bana da Gizem demesinler!
Yenemeyeceksin beni eeeyyyyy saglik sistemi!!!
Merhaba,
YanıtlaSilBiz de eşimle Londra'ya geldik, malesef blogunuzu biraz geç keşfettim. Tamamen duygularıma tercüman olmuşsunuz, burada ölmezsek iyi :) Benim görüşlerime göz atmak isterseniz senmutluysan.blogspot.co.uk göz atabilirsiniz. Sevgiler
Londra yolculugunuz keyifli ve kolay olsun.. Blogunuzu okuyacagim. Ismi cok eglenceli.. sen mutluysan herkes mutlu 😉
SilSevgiler